Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: Enflasyonu önümüzdeki yıl sonunda yüzde 36’ya, 2026’da tek haneli seviyelere düşürmeyi hedefliyoruz
Kaynak, DHA
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2024 yılı bütçesi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada, enflasyonu 2024 sonunda yüzde 36’ya, 2026’da ise tek haneli seviyelere düşürmeyi hedeflediklerini söyledi. Muhalefet partileri hükümeti eleştirirken, DEM Parti ve AKP milletvekilleri arasında “FETÖ ile fotoğraf” tartışması yaşandı.
Bakan Şimşek, Genel Kurul’daki konuşmasınnda enflasyondaki ivme kaybının çok net şekilde ortada olduğunu ve 2024 yılı hedefleriyle uyumlu bir patikaya doğru evrildiğini söyledi. Şimşek, “Nitekim, 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerine bakarsanız son 2 ayda 5 puan gerilemiş ve hedeflerimize yakınsamıştır. Muhtemelen önümüzdeki aylarda rezerv birikiminin güçlenmesiyle birlikte KKM’den (Kur Korumali Mevduat) çıkışı hızlandıracağız” dedi.
Şimşek, “Son 20 yılda yaşanan depremler nedeniyle oluşan hasarların giderilmesi için yaptığımız harcamalar, o bağlamda topladığımız vergilerin 1,6 katıdır. Bütçe açığında Türkiye bu sene de deprem hariç Maastricht kriterlerini tutturacaktır” diye konuştu.
Enflasyonla mücadele nedeniyle sıkılaşan finansal koşulların gevşemeye başladığını, özellikle de 2024’ün ikinci yarısından sonra küresel faiz indirimlerinin başlamasının beklendiğini vurgulayan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu, bizim programımız açısından da olumludur. Çünkü 2024 yılında gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımları muhtemelen daha olumlu olacaktır. Ayrıca salgın sonrası hızla artan emtia fiyatları da yılbaşından bu yana zayıflamaktadır. Böylesine küresel bir konjonktürde büyük ve daha güçlü Türkiye’yi hep birlikte inşa etmek, milletimizin refahını artırmak için çalışıyoruz ve ortaya bir program koyduk.”
Daha önce açıklanan Orta Vadeli Program’ın ana hedefinin, enflasyonda kalıcı düşüşü sağlamak olduğunu belirten Şimşek, bu programın dünya piyasalarına güven verdiğini söyledi.
Dünya Bankası’nın Türkiye’ye olan kaynak taahhüdünü 17 milyar dolardan 35 milyar dolara çıkardığını kaydeden Şimşek, “Türkiye, 2023 yılında, proje ve program finansmanı amacıyla sadece Dünya Bankasından 7,9 milyar dolar finansman buldu. Küresel ve finansal koşullar çok daha elverişli olacak. Bütün şirketlerimiz daha ucuz finansmana ulaşabilecek. Enflasyonu düşürdükçe finansal koşullar daha iyi olacak” dedi.
Bakan Şimşek, Mayıs’ta 700 baz puanın üzerine çıkan Türkiye’nin risk priminin bugün itibarıyla 290 puanın altına düştüğüne ve Merkez Bankası’nın net döviz rezervlerinin de Mayıs sonuna kıyasla 43,9 milyar dolar arttığına dikkat çekti.
“Kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanıyla mücadeleyi kararlılıkla yürütüyoruz” diyen Şimşek ayrıca mal ve hizmet ihracatındaki artışı çok güçlü şekilde destekleyeceklerini, neoliberal bir yaklaşım içinde olmadıklarını, KKM’yi cazip kılan vergi düzenlemelerini gözden geçireceklerini, 2024 yılında tarım sektörüne doğrudan ve dolaylı 520 milyar lira destek vereceklerini söyledi.
Kaynak, DHA
‘Hiç kimseden kaynak istemedik, para istemedik; Türkiye’nin paraya ihtiyacı yok’
“Sayın Bakan birtakım geziler yapıyor ama Türkiye’ye bir sermaye girişi yok” eleştirilerine de yanıt veren Şimşek, “Seyahatlerimin hemen hemen hepsinde ana gündem maddelerinden bir tanesi yeşil ve dijital dönüşüm olmuştur” dedi ve ekledi:
“Biz hiç kimseden kaynak istemedik, hiç kimseden para istemedik, Türkiye’nin paraya ihtiyacı yok.”
Daha sonra soru cevap bölümünde bu ifadelerine açıklık getirmek istediğini söyleyen Şimşek, “Bana ‘Siz ülke ülke dolaşıyorsunuz, bir şey gelmedi’ denildi. Ülkeleri dolaşırken programımızı anlatıyoruz. Dış kaynak ihtiyacımızı piyasadan temin etmeye başladık. ‘İkili ilişkiler çerçevesinde kaynağa ihtiyaç yok’ demek istedim” diye konuştu.
Kaynak, DHA
CHP’li Öztrak: Geminin su aldığını ve kaptanın yalan söylediğini herkes biliyor
Görüşmeler sırasında Genel Kurul’da konuşan CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, “Bugün yaşadığımız sıkıntıların kökleri bundan 10 yıl öncesine dayanıyor. Erdoğan’ın, ‘Alışılmış bir Cumhurbaşkanı olmayacağım’ dediği 2014’ten bu yana ülkemiz de, milletimiz de günyüzü görmedi” dedi.
Öztrak, “Erdoğan otoriterleştikçe, hukuk devletinden uzaklaştıkça milletimizin geliri de güneş görmüş kar gibi eriyor. 2023’e geldik kişi başına gelirimiz hala 2013’ün altında. Sarayın kibri yüzünden koskoca bir 10 yılı kaybettik” diye konuştu ve ekledi:
“Gençlerimiz yurt dışına kaçıyor. Bir nesli kaybediyoruz, bunun telafisi yok. Son yıllarda şirket karları rekorlar kırarken, hükümetin yanlış politikaları sonucunda emeğin milli gelirden aldığı pay düşüyor. Çalışanların yarıdan fazlası açlık sınırının altındaki asgari ücrete mahkum. Bu ülkede enflasyon yüzde 60’ın üzerinde. Dünya enflasyon liginde 5’inciyiz.
“Erdoğan’ın ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ keramatiyle enflasyonu hortlattığını, paramızı pul ettiğini, son seçim döneminde de döviz kurunu tutmak için Merkez Bankası’nın kasasından bir 199 milyar dolar daha boşalttığını, dövizler bitince de ekonominin başına Kur Korumalı Mevduat denen belayı musallat ettiğini hiç kimse unutmuyor. Herkes biliyor zarların hileli olduğunu, bu oyunda fakir fakir kalır, zengin zenginleşir. Herkes biliyor geminin su aldığını ve kaptanın yalan söylediğini ama herkes cebine konuşuyor.”
Kaynak, DHA
İYİ Partili Usta’dan Bakan Şimşek’e: Gittiğiniz gün de ekonomi iyi değildi, şimdi tam bir enkaz devraldınız
İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, 5,5 yıl sonra TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinde yer aldığını söyledi.
Usta, Şimşek’e hitaben, “Fakat gittiğiniz gün de ekonomi iyi değildi. Aslında biz o zaman da çok eleştiriyorduk ama şimdi tam bir enkaz devraldınız; zannediyorum bunun farkındasınızdır” dedi ve ekledi:
“Bu enkazın başrol oyuncuları var, Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Berat Albayrak; yardımcı oyuncuları var, Şahap Kavcıoğlu ve Nureddin Nebati. Bir de Mehmet Muş var ama o bir şey yapmadı aslında, o yapılanları söyledi, ona da ‘ses, ışık’ filan diyebiliriz. Mehmet Muş’un fonksiyonu da o oldu maalesef.”
DEM Parti ve AKP milletvekilleri arasında ‘FETÖ ile fotoğraf’ tartışması
Öte yandan, TBMM Genel Kurulu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekilleri arasında tartışma çıktı.
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, kendisini ve partisinin milletvekillerini “Kandil’e maaşlarını yollamakla” itham eden AKP Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Leyla Şahin Usta’ya hitaben, “Kayseri Melikgazi Yurdu’nun önünde cemaat üyeleri ile fotoğrafın var. Şimdi o fotoğrafları çıkarttırma bana” dedi.
Şahin Usta ise böyle bir fotoğrafı olmadığını belirterek “Bana attığı bu iftira, yalan üzerinden bu kürsünün dilini kötüye kullandığı için, Ömer Gergerlioğlu’na Meclis’e ceza verilmesini talep ediyorum” diye konuştu.
DEM Parti milletvekillerinin konuşmalarının ardından sataşma gerekçesiyle söz alan Usta, “Kendi maaşlarını bile Kandil’e göndererek bu milletvekili kürsülerine oturanların bize akıl, ders vermeye haddi değildir” dedi.
DEM Parti Grup Başkanvekili ve Antalya Milletvekili Saruhan Oluç da partisi adına sataşma gerekçesiyle söz alarak Şahin Usta’ya şu sözlerle yanıt verdi:
“Bu meclis sıralarına seçilmiş gelmiş milletvekilleri için böyle iftirada bulunabilir mi, birazcık utanın.”
TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, Leyla Şahin Usta’nın konuşmasının ardından yine sataşma gerekçesiyle söz isteyen DEM Parti Grup Başkanvekili ve Antalya Milletvekili Saruhan Oluç’a tartışmanın tüm gün süreceği, herkesin söz hakkını kullandığı gerekçesiyle söz vermedi. DEM Partililer sıra kapaklarına vurarak Bozdağ’a tepki gösterdi. Bunun üzerine Bozdağ, oturuma ara verdi.
Ara sonrası Saruhan Oluç söz alarak, “Grubum adına şunu ifade etmek istiyorum, AKP Grup Başkanvekili sayın Leyla Şahin Usta’nın FETÖ’cülükle suçlanmasına dair bir ithamı doğru bulmuyoruz, böyle bir görüşümüz yoktur” dedi.
Oluç’tan sonra söz alan Leyla Şahin Usta ise şunları söyledi:
“Bu ithamın doğru olmadığını ben de tekrar özellikle vurgulamak istiyorum. Ben de eğer bir grubu itham edecek sözlerde bulunduysam, yanlış anladıysa ben de özür dilerim.”