İsveç, uyuşturucu kaçakçılığından hüküm giyen bir kişiyi Türkiye’ye iade edecek

Kaynak, Getty Images
İsveç hükümeti, Türkiye’de 2013 yılında uyuşturucu kaçakçılığı suçundan hüküm giyen ve 5 yıldır ülkede yaşayan bir kişiyi Türkiye’ye iade edecek. Stockholm yönetimi, Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini engellemesinden bu yana ilk kez bu yönde bir karar aldı.
Aftonbladet gazetesindeki habere göre, 35 yaşındaki erkek ifadesinde, PKK’ya destek veren açıklamalar yaptığı ve ByLock uygulamasını indirdiğini belirterek, Türkiye’ye iade edilmemesi gerektiğini söylemişti.
Türkiye, İsveç’i “teröristler, özellikle de PKK üyeleri için güvenli liman olmakla” suçluyordu.
İsveç Devlet Televizyonu SVT’ye konuşan Adalet Bakanlığı Hukuk Kurulu Başkanı Ashraf Ahmed, “İsveç Yüksek Mahkemesi, söz konusu kişinin Türkiye’ye iadesine, 12 Haziran’da karar vermişti. Hükümet de bu kararı onadı” dedi.
İadesi yönünde karar verilen kişi, 2013’te “içinde uyuşturucu bulunan bir çanta taşıdığı” gerekçesiyle Türkiye’de 4 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Şartlı tahliye edildikten sonra İsveç’e giden kişi, Türkiye’de savcılığın talebi üzerine Ağustos 2022’de tutuklanmış; Türk makamlarının kendisini asıl arama nedeninin HDP ile bağları olduğunu iddia etmişti.
İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgale başlamasından iki ay sonra, NATO’ya üyelik başvurusu yaptı.
Finlandiya 4 Nisan’da NATO’nun 31. üyesi oldu.
Türkiye ve Macaristan Parlamentoları ise İsveç’in üyeliğini onaylamadı.
Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında NATO’nun geçen yılki Madrid Zirvesi’nde oluşturulan ortak daimi mekanizmanın dördüncü toplantısı Çarşamba günü Ankara’da yapılacak.
Kaynak, Getty Images
Rasmus Paludan’ın Kuran yakması büyük tepki almıştı.
Öte yandan, İsveç’te Yüksek Mahkeme geçtiğimiz aylarda Kur’an yakılmasının planlandığı iki gösteriyi engelleyen polisin, bu karar için yasal bir dayanağı olmadığına hükmetti.
İsveç’in başkenti Stockholm’deki Türkiye Büyükelçiliği önünde Ocak ayında Kur’an yakılması Müslüman dünyasında öfke yaratmış, İsveç mallarının boykot edilmesi çağrıları yapılmış ve İsveç’in NATO’ya üyelik süreci gelişmelerden olumsuz etkilenmişti.
Bu olayın ardından İsveç polisi, bir kişinin ve bir kurumun Türk ve Irak Büyükelçilikleri önünde Kur’an yakılması yönündeki iki talebini reddetmişti.
Polis, Ocak ayındaki Kur’an yakma eyleminin ülkeyi “saldırılar için daha yüksek öncelikli” hale getirdiğini savunmuştu.
Karar itiraz edilmesi üzerine, Stockholm İdare Mahkemesi, polisin kararını bozdu ve bahsedilen güvenlik kaygılarının, gösteri hakkının kısıtlanması için yeterli olmadığına hükmetti.
Ancak daha sonra İsveç polisi, davayı bir üst mahkemeye taşıdı ve üst mahkeme de İdare Mahkemesi’nin kararına destek verdi.
Üst mahkeme her iki kararda da polisin atıfta bulunduğu “asayiş ve güvenlik sorunlarının planlanan eylemlerle yeterince açık bir bağının bulunmadığı” belirtildi.
Mahkeme kararın, İsveç Yüksek İdare Mahkemesi’nde temyiz edilebileceğini de bildirdi.
İsveç polisi 5 ay önce, İsveç ve Danimarka vatandaşlıkları bulunan ve daha önce ırkçı tacizden hüküm giyen Rasmus Paludan’ın Kur’an yakma eylemine izin verdi.
Paludan geçen yıl da İsveç’de kent kent dolaşıp Kur’an yakması nedeniyle tepki çekmişti.
Polisin izniyle yapılan Ocak ayındaki eylem, Türkiye-İsveç ilişkilerinde gerginliğe neden olmuştu.
Ankara, “terörist” olarak gördüğü Kürt gruplarına Stockholm’ün tepki göstermemesini gerekçe göstererek İsveç’in NATO üyeliğini engelliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ocak ayındaki eylemden sonra “Ülkemizin büyükelçiliği önünde böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO’ya üyelik başvuruları konusunda artık bizden herhangi bir hayırhahlık bekleyemeyecekleri açıktır” demişti.
Bazı İsveçli politikacılar Kur’an yakılmasını eleştirseler de, aynı zamanda ifade özgürlüğünü de kararlı bir şekilde savunmuşlardı.