Somaliland’de okuma yazmayı öğreten uygulama

Kaynak, Sahamiye Vakfı
Somaliland dünyada okuma yazma oranının en düşük olduğu yerlerden, okuma yazma bilenler azınlıkta.
Hodan Artan evinin çatısını tamir etmek için kumaş parçalarını mavi iplerle birbirine bağlıyor.
Somaliland’in başkenti Hargesia’da temizlikçi olarak çalışıyor.
23 yaşındaki bekar annenin maaşı düşük olduğu için parasının yettiği tek ev, çamurdan ve çatısı rüzgarda sallanan bir kulübe.
Kısa süre önceye kadar bundan iyisini hayal edemeyeceğini düşünüyordu.
“Çocukken okula gitmeye param yoktu. Annem ve babam da okula gitmemişlerdi” diyor.
Artan bu yüzden okuma yazma öğrenmemişti.
Fakat birkaç ay önce Daariz adlı bir uygulamadan haberi oldu.
Uygulamanın verileri, Afrika Boynuzu bölgesinde 410 bin kişiye okuma yazma öğrettiklerini gösteriyor.
Arkadaşlarının cesaretlendirmesiyle boş vakitlerinde cep telefonuna indirdiği uygulamayla çalışan Artan, iki ay içinde hızlı ilerleme kaydetmiş: Genç anne şimdi Somali dilindeki bazı kısa öyküleri okuyup, anlayabiliyor.
Kaynak, Sahamiye Vakfı
Artan (soldan ikinci) bir kitapçıda arkadaşlarıyla buluşup çalışıyor
Uzun zamandır okuma yazma oranını yükseltemeyen Somaliland’de Artan gibi çok sayıda kişi var.
1991’de iç savaş sonucu Somali’den bağımsızlığını ilan eden bu bölgenin uluslararası tanınırlığı bulunmuyor.
Demokratik yollarla seçilmiş bir hükümete sahip Somaliland, Somali’den daha istikrarlı bir yer.
Ancak savaşın getirdiği yıkım, altyapı eksikliği ve tekrarlayan kuraklıklar, buranın en düşük okuma yazma oranına sahip yerlerden biri olmasına yol açtı.
Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu’nun (UNICEF) 2022 verilerine göre her dört yetişkinden üçü okuma yazma bilmiyor ve günümüzde de dört çocuktan biri okula gidemiyor.
2019’da Somaliland hükümeti ve UNICEF, eğitime ortak yatırım kararı aldı.
Bu programın amacı daha fazla çocuğu okullara çekebilmek ve en azından ilkokulu bitirmelerini sağlamak.
Fakat buna rağmen ilerleme umulandan yavaş oldu.
UNICEF Somali’nin eğitim programı yöneticisi Peter Quamo, “Nüfusun önemli bir kısmı kırsalda yaşıyor. İzoleler. Bazıları da göçebe” diyor ve ekliyor:
“Bu sadece Somaliland’de değil, Somali ve Güney Sudan’da da böyle. Bu çocuklar ve bu ailelerle eğitimi sürdürebilmek bazen çok zor olabiliyor.”
Bölgedeki yerel yönetimler ve uluslararası sivil toplum kuruluşları da bu çocuklara ulaşabilmenin yollarını arıyor.
Fakat İsmail Ahmed ve kurduğu Sahamiye Vakfı bunun için kusursuz bir yol bulduklarına inanıyor.
20’li yaşlarının başlarında Somali’den İngiltere’ye sığınmacı olarak giden Ahmed’in sıra dışı bir hikayesi var: Londra’nın en iyi işletme okullarında okuduktan sonra Birleşmiş Milletler’de işe girdi. Fakat yolsuzluk yaptığı iddiasıyla işten çıkarıldı, daha sonra haksız yere işten çıkarıldığı için aldığı tazminatla başarılı bir uluslararası para transferi uygulaması olan World Remit’i kurdu.
Şirketin yöneticiliğini başkalarına bıraktıktan sonra da toplum yararına çalışmak için Sahamiye Vakfını yarattı.
Covid-19 pandemisindeki sokağa çıkma yasakları sırasında Londra’da çocuklarına Somali dili öğretmeye çalışırken, memleketindeki okur-yazarlık sorununu çözmek için cep telefonlarını kullanma fikri aklına geldi.
Ve sonunda Daariz’i kurdu.
Ücretsiz ve internete ihtiyaç duymadan da çalışabilen bu uygulama, bir kere indirildikten sonra ülkenin ücra köşelerinde de kullanılabiliyor.
Ahmed, bunun geleceğin öğrenme yöntemi olduğunu düşünüyor:
“Eskiden dilimizi öğrenmek için derslere girmemiz gerekirdi.
“Şimdiyse derse gitmeye gerek olmadan okuma yazmayı telefonlarından öğrenen binlerce kullanıcımız var.”
Kaynak, Sahamiye Vakfı
Somaliland’de kırsal ve göçebe halka ulaşabilmek eğitimin en zor kısımlarından biri.
Hargeisa’nın 10 kilometre dışında develerini otlamaya çıkarmış Mubaarik Mahdi’yle konuşuyoruz.
Çocukken yalnızca iki yıl okula gidebildiğini söylüyor ve okula dair pek bir şey hatırlamıyor.
Fakat artık iş yapmakta zorlanır hale gelmiş.
Bugünlerde çoğu kişi ödeme yapmak için Zaad gibi mobil uygulamalar kullanıyor.
Mahdi ise müşterilerinin faturalarının üzerindeki isimleri bile okuyamıyormuş.
Bu yüzden develeri otlarken bir ağaç gölgesinde oturup cep telefonunda okumayı öğrenmeye başlamış.
Şimdi müşterileriyle iletişim kurarken daha özgüvenli olduğunu ve hatta kitap alıp, okumaya başladığını söylüyor.
Hargeisa’da işvereninin mutfağında bulaşıkları yıkarken konuştuğumuz Artan da okumayı öğrenmenin bakış açısını değiştirdiğini anlatıyor:
“Artık dün ait olduğum yere ait olmak zorunda hissetmiyorum.
“Geleceğe umutla bakıyorum ve yeni yeteneklerim sayesinde daha tatmin edici bir iş bulmayı umuyorum.”