Arama çalışmalarında uzaktan kumandalı sualtı araçları kullanılıyor
Titanik’in enkazını incelemek için yola çıkan ve Pazar gününden bu yana haber alınamayan Titan denizaltısındaki patlama sonucu 5 kişi hayatını kaybetti. Arama kurtarma çalışmalarının başarısızlıkla sonuçlanması sonrası şimdi odak noktası, kazanın ve patlamanın nedeninin aydınlatılması olacak.
İngiliz Tuğamiral John Mauger’a göre ilk veriler, “feci bir patlamaya” işaret ediyor.
Titan’ın kuyruk konisini ve iniş takımını içeren iki enkaz parçasının bulunması geminin parçalandığı ihtimalini akıllara getiriyor.
Eski İngiltere Kraliyet Donanması Denizaltı Kaptanı Ryan Ramsey’e göre, yetkililer, patlamanın nedenini anlamak ve bunu önlemek için neler yapılabileceği sorusuna yanıt vermek için bulabildikleri her enkaz parçasını toplayacak.
Ramsey, “Kara kutu yok, bu nedenle geminin son hareketlerini izleyemezsiniz” diyor ancak bunun dışında soruşturma süreci bir uçak kazasından farklı değil.
Mikroskobik yırtıklar
Ramsey, müfettişlerin parçaları yüzeye çıkaracaklarını ifade ediyor.
Her bir parça mikroskop altında yakından incelenerek kopmanın tam olarak nerede meydana geldiğini gösteren yırtıklar aranacak.
Araştırmacıların cevaplamaya çalışacakları asıl soru, sebebin yapısal bir başarısızlık olup olmadığı.
Southampton Üniversitesi’nden Prof. Blair Thornton, sebep yapısal ise su altı aracının Eyfel Kulesi’nin ağırlığına eşdeğer, inanılmaz derecede yüksek bir basınca maruz kalacağını, ana parçanın çok güçlü bir patlama yaşayacağını söylüyor.
Eğer bu gerçekleştiyse kritik soru bunun, bazı uzmanların öne sürdüğü gibi, uygun testlerin yapılmamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı.
Karbon fiber ve titanyum arasındaki bağlantıların çok dikkatli bir şekilde incelenmesi gerektiğini söyleyen Imperial College London’dan Prof. Roderick A. Smith, “Karbon fiber, yapısındaki iç kusurlardan dolayı yetersiz kalıyor” diyor.
Smith’e göre, patlamanın şiddeti, olay sırasını belirlemeyi zorlaştırıyor. Bu nedenle, mümkünse parçaların toplanması ve özenli bir şekilde incelenmesi gerekiyor.
Soruşturmayı kimin yürüteceği henüz belirsiz çünkü su altıyla ilgili bu tür olaylar için herhangi bir protokol bulunmuyor.
Amiral Mauger, olayın birçok farklı ülkeden kişiyi içermesi ve okyanusun derinliklerinde meydana gelmiş olmasının durumu daha da karmaşık hale getirdiğini belirtiyor.
Ancak ABD Sahil Güvenliği şimdiye kadar operasyonda öncü bir rol oynadığı için, soruşturmaya devam etmesi muhtemel.
